
Bilgelik Tanrıçası Metis
Bilgelik, kurnazlık, erdem, danışmanlık, planlama…. Ne çok şeyin tanrıçası? Nereden geliyor bu Metis ,kimlerdendir dediğimizde: Titan soyundan geldiğini ,Okeanus ve Thetys'in kızı, Zeus'un ilk eşi olduğunu biliyoruz malumunuz. Kelime anlamı olarak incelersek nereden geliyor Metis adı peki?
Zeka, sağduyu, strateji ve bilgeliği temsil eden Metis; kelime anlamı olarak ''Metiao'' yani düşünme anlamına gelen bir kelime kökünden türetilmiş.Metis, ilahi bilginin ve kutsal aklın, yani "hikmet"in tasviri, vücud bulmuş halidir. Hikmetin sembolu olan "su", Metis'in de başlıca sembolüdür. Burada Metis'e yüklenen anlam durağan bir zekadan öte, geleceği kestirip planlama yapabilme, strateji geliştirebilme, kurnazlık, becerikli olma gibi özellikleri de içinde barındıran kıvrak bir zekaya sahip olmadır.Yunan mitolojisinde Tanrıların kralı Zeus'un ilk karısı olan Metis, hikmet ve akıl (bilgelik, kurnazlık, erdem, danışmanlık, planlama) tanrıçasıdır. "Mati"-"ma" (Sanskritçe dili) kökünden türeyen Metis danışma ve tavsiye anlamına gelmektedir. Aynı zamanda zeka, sanat ve barış tanrıçası Athena'nın da annesidir.
Zeus ve babası arasında geçen en büyük olayın da mimarı nasıl mı?
Zeus doğan çocuklarını yutarak yok eden babası Kronos'u etkisiz hale getirip iktidarı ele alınca; Kronos'un yuttuğu çocukları kusarak geri çıkartması için hazırladığı karışımı Zeus'a verip, babasına içirmesini söyleyen Metis'tir. Okeanos'un kızı, bilgelik tanrıçası Metis hazırlamış olduğu çok tatlı ama mide bulandırıcı bir içkiyi Zeus'a vermiştir. Bu ilacı Koronos'a içiren Zeus, zalim babasına yuttuğu bütün kardeşlerini birer birer kusturur ve iktidarın sağladığı evrensel yetkilerini kardeşleri arasında dağıtır. Poseidon'a denizleri, Hades'e yeraltı ülkelerini verir.Zeus'un iktidar mücadelesinde onun için bilge bir danışman, zekasıyla kurnaz bir planlayıcıdır.
Metis aynı zamanda bir anne , kızı Athena’nın doğum hikayesi de hayli dikkat çekicidir.
Metis Zeus'un ilk karısı olur ve gün gelir Athena'ya gebe kalır. Ancak zamanın acımasız döngüsü bir tur daha atmıştır. Gaia ve Uranos uğursuz kehanetlerini bu kez Zeus'a bildirirler: Bu bebekten sonra, Metis'ten doğacak bir erkek çocuk kendisini tahttan indirerek yerine geçecektir. Kehanetten korunmak isteyen Zeus, tatlı sözlerle yaklaştığı Metis'i yutar. Doğum vakti gelince, kızları Athena zırhlara bürünmüş bir halde, elinde kargısıyla silahlanmış olarak Zeus'un kafasından çıkar; savaş, sanat ve akıl tanrıçası olarak anılır.
Kehanetler evren var olduğundan beri sonu alınamayan hem de. Athena’nın öyküsü de bir kehanetler başlar..
Zeus tanrılar tanrısı olarak tahtına oturduğunda; iktidarı için ilk tehdit Metis'le ilgili bir kehanetle gelir. Kehanete göre Metis önce bir kız çocuk; ardından dünyanın kaderini tayin edecek, Zeus'un tahtına oturacak, göklerin efendisi olacak bir erkek çocuk doğuracaktır. Zeus annesi Rhea'nın bu kehanetini duyunca iktidarını elinden alacak bir erkek çocuk dünyaya getirmeden, hamile Metis'i yok etme planları yapmaya başlar.
Anne de olsanız Tnrıça da olsanız aşk bazen kör eder gözlerinizi, hislerinizi kaybettirir farkında olmadan.
Evettt…..Zeus, Bir oyun teklif eder şekilden şekle girebilme yeteneğine sahip karısına. Kim büyüdükçe büyüyecek, ya da küçüldükçe küçülebilecektir? Türlü türlü canlıların şekline bürünür her ikisi de; Metis kocası ve sevgilisi olan bir erkeğe güvenmeyip de kime güvenecektir? Onun varlığına duyduğu güvenin etkisiyle en vahşi canlıdan, en savunmasızına dönüşür birer birer. Tam en savunmasız olduğu canlıya dönüştüğündeyse; tek hamlede yutuverir Metis'i Zeus. Hayatta en büyük darbeler en çok güvenilenlerden gelmez mi zaten?
Zeus'un midesine indirdiği akıllı tanrıça boş durur mu orada? Doğacak kızını dünyaya tam savunmalı göndermek için kalkanı ve mızrağını işler sabırla Zeus'un içinde. Kızının doğum zamanı yaklaştığında şiddetli bir baş ağrısı başlar Zeus'da... Ne durdurmak mümkündür, ne de kurtulmak bu acıdan... Tanrı Hephaistos'u çağırır haykırarak Zeus yardıma. Elindeki balyozu kafasına vurup, bu ağrıyı dindirmesini ister demirci tanrıdan.
Hephaistos'un Zeus'un başına indirdiği darbelerin ardından, bir elinde mızrağı, bir elinde kalkanı yetişkin bir savaşçı kız fırlar tanrının başından... Metis'inzekası ve strateji yeteneği yanında; insanoğluna zanaatları öğretecek, yeri geldiğinde savaş meydanlarında ortalığı kasıp kavuracak gök gözlü Athena'dır Zeus'un başından doğan bu tanrıça... Bakire bir tanrıça olarak anılan Athena, saf bilgiyi ve insanoğlundaki öğrenme güdüsünü temsil ettiği için belki de bu şekilde anılacaktır.
Feminist perspektiften Metis mitipeki bize ne anlatmaktadır?
Metis’in Zeus tarafından yutulması, Yunan mitolojisinde kadınların bilgelik, strateji ve güç kaynakları olarak algılanmasına rağmen nasıl bastırıldığını gösteren önemli bir olaydır.
Feminist bakış açısıyla değerlendirildiğinde, mit, patriyarkal sistemin kadın bilgeliğini ve gücünü kontrol altına alma, hatta yok etme çabası olarak yorumlanabilir. Zeus’un Metis’i yutarak bilgeliğini kendi bünyesine katmasını, patriyarkal toplumlarda kadınların yeteneklerinin ve zekâsının erkek egemenliği tarafından gasp edilmesinin sembolü olarak görebiliriz.
Metis miti, kadınların doğurganlık gücünün de bir tehdit olarak algılandığını gösteriyor. Metis ’in çocuk doğurma gücünü Zeus’un kendine mal ederek Athena’yı kendi kafasından doğurması kadının annelik rolünün ve yaratıcı gücünün erkek egemenliği tarafından ele geçirilmesini ve kadının bu yetisinden dışlanmasını simgeler. Feminist açıdan bu, kadın bedeninin kontrol edilmesi ve doğurganlık üzerindeki haklarının elinden alınmasıyla ilişkilendirilebilir.
Metis’in bilgeliği, Athena aracılığıyla dünyaya tekrar gelmiş olsa da Athena’nın sıklıkla annesiz bir tanrıça gibi gösterildiğinden bahsetmiştim yukarda. Böylece Athena, bilgelik ve güç tanrıçası olsa da gücünün kaynağı, bir kadın olan Metis değil de bir erkek olan Zeus’muş gibi algılanır.
Metis‘in, Zeus tarafından yutulduktan sonra mitlerde neredeyse tamamen sessizleştirilmesi ve adının bir daha neredeyse geçmemesi, kadının sesinin ve varlığının silinmesi anlamına geliyor. Kadınların bilgi ve yetenekleri tehdit olarak algılandığında bu yetenekler ya yok edilmeye çalışılır ya da erkeklerin kontrolüne verilir, böylece kadınlar görünmez hale getirilir.
Kısaca Metis’in Zeus tarafından yutulması; kadınların bilgeliği, gücü ve doğurganlık yetilerinin bastırılmasını simgeler. Kadının yaratıcı gücü (annelik) ve zekâsı tehdit olarak algılanır ve bu güçler erkek egemenliği tarafından kontrol altına alınır.
Metis söylencesi, tarih boyunca kadınların maruz kaldığı baskı ve görünmez kılınma sürecinin simgelerinden biri olması yönüyle önemli bir mitolojik anlatıdır.
Yorum
Baskı ve zulüm her dönemde…
Baskı ve zulüm her dönemde olduğu gibi yine burada da bahsetmişsiniz. Tebrik ederim sizi Levent bey yazılarınızı zevkle takipteyim. Bu ayki yazınızı merakla bekliyorum.
Yeni yorum ekle