Domino Etkisi

Edebiyat

Domino Etkisi

 

2009 yılında, Hollandalı sosyolog Gerald Mollenhorst, dikkat çekici bir çalışma yayımladı; bu çalışmada, sosyal çevremizin yarısını yedi yıl içinde değiştirdiğimizi gösterdi. Bu hem bildiğimiz hem de bilmediğimiz bir gerçek.Modern hayatın, insan ilişkileri bağlarına daha fazla ihtiyaç duyulsa bile, verimli iletişime karşı komplo kurduğu iddia edilebilir. Mesele şu ki, en iyi şartlarda bile dostlukların solması normaldir. Asıl tuhaf olan, zor olan onları sürdürebilmektir belki de.

“İnsanlar için en yararlı şey dostluğu güçlendirmeye hizmet edebilecek her şeyi yapmaktır.”Spinoza

Bazı insanların birlikte yanyana durdukları,sarıldıkları, elele tutuştukları göz göze baktıkları birlikte gülümsedikleri bir fotoğrafları yoktur.Yoktur.  Olması gerektiğini, dostluklarını belgeleyip dünya  önünde onaylama gereği de duymamışlardır. Kendi adıma konuşmak gerekirse eski zamanlara ait  samimiyetleri özlüyorum. Kimsenin kimseden beklentisi olmadığı vakitlerdi belki, belki hiç birimiz bu denli incitilmemiştik henüz de ondandı, bilmiyorum belki sevgi duygusunun içine başka şeyler karışmamıştı daha… Bu liste uzayıp gidebilir ancak gerçek ne olursa olsun şu an ki dramı değiştirmez. Eski zamanda kalan dostluk, kardeşlik, akrabalık duygusuna özlemim hiç bitmiyor benim nedense, içimi acıtıyor bu duygunun yoksunluğu. O bağı hala hissediyorum sevgiyi de ama tamamlayamadığım bir mesafe girdi aramıza o zamanla, o zamanda olan yakınlarımızla, yakınlıklarımızla…Tanımı yok, tarifi de zor ancak eminim ki hepinizin de gayet yakından bildiği bir hissiyat oldu  bu artık. Dostlarımızın, sevdiklerimiz dediklerimizin, aramızda kayda değer yaşanmışlıkların olduğu insanların acılarını, sevinçlerini bir satır sosyal medya mesaj emojileriyle süsleyip geçiştiriyoruz.  Zor süreçlerinde, çok mutlu günlerinde kendi vaktimizden 2-3 dk.ayırarak sesini duymak, sesimizi duyurmak  için aramıyoruz mesela. Bunu artık hepimiz yapıyoruz farkında olarak da olmayarak da, kimi zaman karşıdaki fark etmese de bilinçle bir tepki olarak da! Kimse kimseden ihmalkâr değil artık hepimiz ihmalkârız bu konuda. Domino etkisinin en yaygın görüldüğü alanlardan biri de bu sanıyorum toplum yaşantısında. İnsanlar sessizleştiğinde, sizi aramadığında siz arayıp sorun onları, belki fark edilmeye, dürtülmeye ihtiyaçları vardır tıpkı başka bir dönemde onun size yapacağı ya da yapmış olduğu gibi. Bu doğal süreç içinde karşılıklı yapıldığında sevdiklerimizle aramızdaki bağlar gücünü koruyor, mesele her gün her dakika konuşup görüşmek haberleşmenin çok ötesine geçiyor. Sevgi emek ister sevgili dostlarım, sevgilerimizi  birbirimize hissettirerek koruma altına  alalım. Dünyada olmamızın bir tasviri de belki de dostluk duygusudur, dostluğu sürdürebilmektir, değerlerimizi koruyabilmektir.

Üç yaygın ve dramatik dostluk bozucu şey : taşınma, boşanma ve ölüm olarak sıralanabilir. Ancak bunlardan yalnızca sonuncusu geri dönülemez.Bir arkadaşım geçen gün bu düşüncede yalnız olmadığımı düşündüren bir gönderi yapmıştı: “10 yıldır aynı şehirde yaşamamıza rağmen birbirimize vakit ayırmadık ve öğrendim ki bir zamanlar anları paylaştığım o insan vefat etmiş, bana şimdi onun gidişine üzülmek bile ikiyüzlülük gibi geliyor”  

Dostluk çağlar öncesinin insanlara sunduğu bir hediye değil midir?

“Bağ-ı dehrinhem hazanın hem baharın görmüşüz. Biz naşatın da gamın da rüzgarın görmüşüz.”Nabi

(Dünya bahçesinin hem ilkbaharını hem sonbaharını görmüşüz. Biz sevincin de gammın da zamanını görmüşüz.)

Peki ya sizler bu konuda kendinizle sohbet ederseniz ne düşünürsünüz?

 

Eser Ceran Erdi

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.